2004 yılında kurulduğundan beri hayatımızda önemli bir yer edinmiş olan Facebook 1 milyarı geçen kullanıcı sayısı ile her geçen gün çığ gibi büyümekte ve sosyal paylaşım ağları içerisindeki vazgeçilmezliğini korumaktadır. Facebook'un bilinen faydalarının yanında sosyologların da tartışma konusu olan birçok zararı mevcuttur ama ben herkesin bunları az çok bildiğini varsayarak sadece Facebook'un insanlar üzerinde oluşturduğu kıskançlığa değinmek istiyorum.
Kıskançlık duygusunun insanlarda neden var olduğu ve hangi durumlarda ortaya çıktığını sizler de inanıyorum ki en az benim kadar merak etmişsinizdir. Kıskançlık bir kimsenin üstünlük gösterdiğinde ya da sevilen birisinin başkası ile ilgilendiği inancına varıldığında takınılan karmaşık ve olumsuz ruhsal bir tutumdur.
Bu Tutumun Facebook İle Ne İlgisi Var?
Almanya'da Berlin Humbold ve Darmstadt Teknik Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre 600 Facebook kullanıcısı arasında her üç kişiden birinin kendini Facebook'ta geçirdiği süre boyunca veya sonrasında yorgun, yalnız, üzgün ve memnuniyetsiz hissetmektedir.
Araştırmacılar bu durumun en büyük nedeninin kullanıcıların, arkadaşlarının Facebook sayfalarında görmüş olduğu olumlu haberlerden kaynaklandığını ileri sürmektedir. Uzmanlara göre kullanıcılar, Facebook üzerinden diğer kişilerle ilgili daha fazla bilgiye sahip olabilmekte ve kendine benzeyen diğer insanlarla kıyaslama yapabilmektedir.
En Fazla Kıskançlık Tatil Fotoğraflarında
Yine Darmstadt Teknik Üniversitesi'ndeki bir uzmana göre insanlar Facebook'ta ki arkadaşlarının en çok tatil fotoğraflarını kıskanmaktadır. Kullanıcılar insanların olumlu iletilerini gördüklerinde kendilerini değersiz hissetmekte ve ardından kendileri de olumlu, abartılı veya gerçek olmayan yorumlar yazma eğilimine girmektedir. Gerçek olmayan ve sanal olan bu yorumlar ise diğer insanların da kıskançlık duygularını harekete geçirmekte ve kullanıcıları bir kıskançlık döngüsü içerisine itmektedir.
Peki Bu Döngüden Nasıl Çıkabiliriz?
Konuyla ilgili tavsiyelere geçmeden önce herkesin bu konuyla ilgili bir öz eleştiri yapmasını tavsiye ediyorum. Biz fark etmesek de bizi zaman zaman mutsuz eden bu duyguları yönetebilmek tamamen bizim elimizde.Tavsiyeler:
- Facebook hayatınızda bir yaşam tarzı olmamalı.
- Facebook'ta geçirdiğiniz süreye dikkat etmelisiniz.Ne kadar fazla vakit geçirirseniz günlük hayatımızdaki sosyal faaliyetlerden uzaklaşarak çevrenizde bulunan herkese göre daha mutsuz bir hayatınız olduğu hissine kapılabilirsiniz.
- İnsanlar doğası gereği kıyaslama eğilimindedir ama şunu asla unutmayın;sizin yaşadığınız mutlu bir an ile başkalarının ki aynı zamanlarda olmayabilir.Birileri güzel bir anısını paylaştığında siz belki zor günler geçiriyor olabilirsiniz.
- Moraliniz bozuk olduğunda Facebook'tan uzak durmayı deneyin. Mutluluklarla dolu olan bir platformda yer almak sizi daha çok üzebilir.
- Hiç kimseyle yarış içerisine girmeyin, çünkü bu yarışın bir galibi olmadığı gibi bir kaybedeni de yoktur.Herkesin hayatı kendine özel ve kendine güzeldir.
Son söz:
İnsanların uzun süredir görüşmediği yakınlarına ulaşabileceği, herkesle paylaşımda bulunabileceği ve kontrollü kullanıldığında hoşça vakit geçirebileceği yararlı sosyal paylaşım sitesi olan Facebook, kontrolü kaybettiğimiz anda hayat kalitemizi ve ruh sağlığımızı aynı oranda olumsuz yönde etkileyebilmekte ve bizi mutsuz edebilmektedir. Facebook'ta iyi vakitler geçirmenizi diliyorum.
2 yorum:
YAZI AÇIKLAYICI OLMUŞ.
BENİM DÜŞÜNCEM ŞÖYLE "SONUMUZ KENDİ MERAKIMIZDAN GELECEK...":) SAYGILAR...
yorumunuz için teşekkür ederim
Yorum Gönder
''Mutlu Endam'' sitesini faydalı buluyorsanız destek olmak için yazılara yorum bırakabilir yazıyı beğenebilir ve paylaşabilirsiniz.